Diyarbakır'da, gözleri korkutan bir kavga, şehirdeki huzuru bir kez daha sarstı. Taşlar, sopalar ve silahların kullanıldığı çatışmada 3 kişi yaşamını yitirirken, birçok kişi de yaralandı. Olay, hafta sonunda şehir merkezine bağlı bir mahallede meydana geldi. Kavganın nedenine dair net bilgiler henüz açıklanmış değil, ancak şehrin çeşitli bölgelerinden gelen tanıklara göre, uzun süredir husumet besleyen iki grup arasında patlak verdiği iddia ediliyor. Bu olay, Diyarbakır'da artan şiddet olaylarına bir yenisini eklerken, yerel halk arasında da büyük bir infial yarattı.
Kavganın başladığı güzergahta, çevrede bulunan birkaç kişi, olayın başlangıcına dair yaşananları anlattı. Tanıklara göre, kavgada yer alan gruplar, birbirlerine yönelik ağır taşlarla saldırmış, kısa bir süre sonra ise silahlar devreye girmiş. Olay anında çevrede bulunan insanlar büyük bir panik yaşarken, bazıları anında kaçışmaya başlamış. Görgü tanıklarından biri, "Bütün mahallede herkes ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Sesler inanılmazdı. Bir anda herkes koşmaya başladı." ifadelerini kullandı. Bu esnada kavgaya müdahale etmeye çalışan bazı vatandaşlar da yaralanıyoruz.
Olay yerine çok sayıda polis ekibi ve sağlık ekipleri sevk edildi. Güvenlik güçleri, kavgayı sonlandırmak amacıyla havaya ateş açarak kargaşayı kontrol altına almaya çalıştı. Yaralılar, yakınındaki hastanelere kaldırılırken, otopsi için ölenlerin cesetleri ise Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Olayın ardından yapılan açıklamada, yetkililer hem tehdit altında olan hem de olay yerinde kalan herkesin güvenliği için gerekli önlemlerin alınacağını belirtti. Bununla birlikte, olayın faillerinin tespit edilmesi ve adalete teslim edilmesi amacıyla da geniş çaplı soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Olanlar, şehrin sosyal dokusunu zedeleyici nitelikteyken, yetkililerden gelen açıklamalar, halkın güvenliği için gerekli önlemlerin alınacağına dair sözler içeriyordu. Diyarbakır'ın özünde barış ve huzurun hâkim olması için bu tür olayların önlenmesi gerektiği düşünülmekte. Kentte artan şiddet olaylarının, yerel yönetim ve güvenlik güçlerinin iş birliği ile köklü bir çözümle giderilmesi gereken bir sorun olduğu dile getiriliyor. Yerel halk, birçok benzer olayın ardından muhacirin güven içinde yaşaması için gereken adımların atılmasını istiyor.