Antalya, son günlerde beklenmedik bir sarsıntıyla sarsıldı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre, şehirde 3,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu gelişme, özellikle yaz sezonunun yoğun olarak yaşandığı bir dönemde, turizm şehri Antalya'da büyük bir tedirginliğe yol açtı. Depremin merkezi, Antalya'nın iç kesimlerinde olduğu belirtilirken, birçok kişi aniden meydana gelen bu sarsıntıyla birlikte kendilerini dışarıya atarak güvenli alan arayışına girdi. Ağır zeminli yapılar ve çökme riski taşıyan binalar, özellikle endişe yaratan unsurlar arasında yer aldı.
AFAD, depremin merkez üssünün Antalya ili sınırları içinde olduğunu açıkladı. İlk belirlemelere göre, depremin derinliği 10 kilometre olarak ölçüldü. Yerel sakinler olay anını şöyle anlattı: “Bir anda sarsıldık, sanki büyük bir kamyon geçiyordu. Tüm eşyalar yerinden fırladı.” Özellikle yüksek katlı binalarda yaşayanlar, sarsıntının şiddetini daha fazla hissettiklerini ve panik içinde dışarıya çıktıklarını ifade ettiler. Sosyal medya üzerinden paylaşım yapan birçok vatandaş, sarsıntı sonrasında yaptığı ilk şeyin “ailemin güvenliğini kontrol etmek” olduğunu belirtti. Bazı bölgelerde ufak çaplı maddi hasarlar meydana gelirken, yaralanmalarla ilgili henüz bir bilgi gelmedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi hemen harekete geçerek, hasar tespit çalışmalarına başladı.
Bu depremle ilgili olarak, uzman seismologlar farklı açıklamalarda bulundu. Kandilli Rasathanesi'nden Dr. Ahmet Yılmaz, bu büyüklükteki depremlerin Antalya bölgesinde nadir yaşandığını ve yerel fay hatlarının etkinliğinin artırdığını ifade etti. Deprem sonrasında güçlü artçı sarsıntıların yaşanabileceğine dikkat çeken Yılmaz, “Bu tür sarsıntılar, büyük depremleri tetikleyebilir. Dolayısıyla hem halkın hem de yetkililerin dikkatli olması gerekiyor” uyarısında bulundu. Uzmanlar, Antalya'nın bir turizm merkezi olduğunu göz önünde bulundurarak, bölgedeki binaların depreme karşı dayanıklılığının artırılması gerektiğinin altını çizdi. Bunun yanı sıra, Antalya'daki turizm faaliyetlerinin bu tür doğal afetlere karşı daha hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Antalya'da meydana gelen 3,8 büyüklüğündeki deprem, özellikle tatil için gelen yerli ve yabancı turistlerde büyük bir endişeye neden oldu. Depremin ardından, Antalya'daki otellerin ve plajların doluluğu üzerine yapılan anketler, tatilcilerin sarsıntı sonrasında güvenlik kaygılarının arttığını gösteriyor. Yetkililer, bu tür doğal afetlerin preparations (hazırlık) koşullarının gözden geçirilmesi gerektiğini ve halkın bilinçlendirilmesinin önemine vurgu yapıyor.
Antalya'daki bu beklenmedik gelişme, şehrin doğal güzelliklerinin yanı sıra, doğal afetlere karşı hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha hatırlattı. Gelecek günlerde yapılacak inceleme ve değerlendirmeler, antalya'daki binaların ne denli güvenli olduğunu ortaya koyması açısından oldukça kritik bir öneme sahip. Yetkililer, sarsıntı sonrası alınacak önlemler ve yapılacak çalışmalarla ilgili olarak ilerleyen günlerde kamuoyunu bilgilendirecek.